31 Ağustos 2013 Cumartesi

KONYA HAVZASINDA KURAKLIĞA DUR!...

Konya Havzası'nda kuraklığa dur!...
ETİ Burçak, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) işbirliği ile ülkemizin tahıl ambarı olan ve küresel iklim değişikliği dolayısıyla kuraklıktan en çok etkilenecek bölgesi Konya Havzası’nın su kaynaklarının korunması amacıyla bir modern sulama projesi başlattı.
ETİ Burçak ve WWF-Türkiye, biyolojik çeşitlilik bakımından dünya genelinde en önemli 200 bölgeden biri olan, ancak yanlış uygulamalar ve vahşi sulama yöntemleri nedeniyle su kaynakları hızla tükenen, ülkemizin tahıl ambarı Konya Havzası’nda önemli bir işbirliğine imza attı. Konya Havzası’nın su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanımına yönelik işbirliğinin basın toplantısı 13 Haziran 2008 tarihinde, ETİ Pazarlama Grup Başkanı Şule Atabey Şamlı ve WWF-Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak’ın katılımı ile gerçekleştirildi.
ETİ Burçak ve WWF Türkiye işbirliği ile gerçekleştirilen “Konya Havzası Modern Sulama Projesi” kapsamında, tarımsal sulamanın yoğun olduğu Çumra ve Beyşehir’de buğday ve şeker pancarı ekilen 4 pilot bölgede “yağmurlama” ve “damla sulama” çalışmaları hayata geçirildi. Şubat - Aralık 2008 dönemini kapsayan örnek çalışmada, pilot bölgelerin fizibilite çalışmaları, modern sulama ekipmanlarının projelendirmesi ve uygulaması yapılarak, bu sistemler çiftçilere hibe edildi. Proje kapsamında tarla sahibi çiftçilere hasat zamanına kadar ziraat mühendisleri tarafından ücretsiz olarak teknik danışmanlık desteği de sağlandı.
Proje Çiftçilerin Eğitimiyle Yaygınlaşacak
Proje ile, daha fazla çiftçinin modern sulama yöntemlerini öğrenilmesi ve benimsemesi için bölgedeki çiftçilere; su kaynaklarının önemi, tarımsal su kullanımı, modern ve doğru sulama teknikleri (yağmurlama, damla sulama,), doğa dostu tarım uygulamaları (organik gübre kullanımı, organik tarım) başlıklarında düzenlenecek ücretsiz eğitimler Ağustos-Eylül arasında, hasat döneminde, tarlalarda uygulamalı olarak gerçekleştirilecek.
Şeker pancarı, mısır, pamuk gibi sıralı ekilen ürünlerde ve sebze meyve bahçelerinde çok uygun bir yöntem olan “damla sulama” yöntemi ile verimlilikte %50’in üzerinde bir artış sağlanabiliyor. Ayrıca 25 dekarlık bir alanı vahşi sulama yöntemi ile sulamak için 30 ton su kullanmak gerekirken aynı alan damla sulama ile 18 ton su kullanılarak sulanabiliyor. Daha sık ekilen ve ürün boyu uzun olan buğday, arpa gibi ürünlerde daha iyi sonuçlar veren “yağmurlama sulama” ise vahşi sulamaya göre %35 daha az su kullanımı ve %20 verimlilik artışı sağlıyor.
Yağmurlama Sulamada Bir Yenilik
ETİ Burçak WWF-Türkiye işbirliği ile hayata geçirilen proje kapsamında, yağmurlama sulama olarak bilinen ve ülkemizde bazı bölgelerde yaygın olarak kullanılan sulama sisteminde bir yeniliğe gidiliyor. Sulama sırasında toprağa düşen su taneciklerinin iriliği nedeniyle zamanla toprağın su geçirgenliğini azaltan ve daha fazla su tüketimine neden olan klasik yağmurlama sisteminin aksine, düşük debili yağmurlama başlıkları kullanılıyor. Böylece normal yağmurlama sulama başlıklarına göre aynı miktarda suyla iki kat alan sulanabiliyor. Yağmurlama ve damla sulama gibi sulama yöntemleri ile verimlilik artışları sağlandığı gibi sulamanın zararlı etkileri de azaltılıyor. Yüzeyde meydana gelen kirlilik, yeraltı sularında nitrat, pestisitler, tuz ve potansiyel toksik elementlerden oluşan kirlilik azalıyor.
Değişim için adım atmak lazım...
WWF-Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak basın toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına değinerek “Ülkemizde suya olan bakışımızda ve uygulamalarımızda ölçülebilir değişimler yaratmak şart. WWF-Türkiye olarak bu ilkeyle damla sulama ve yağmurlama sulama uygulamalarını başlattık. Bunda çiftçilerle ve iş dünyasından destekçilerimizle beraber çalışıyoruz. Ülkemizde, son 20 yılda kişi başına düşen suyun 4.000’den 1.430 metreküpe düştüğü ve 2030’da 100 milyon nüfusla kişi başına 1.100 metreküpe düşeceği biliniyor. Aynı zamanda ülkemizde suyun % 72’si tarımda kullanılıyor ve tarımsal sulamanın %92’si de geleneksel yöntemlerle yapılıyor.. Bunun sonucu olarak suyun %50’den fazlası yanlış ve ilkel sulama yöntemleriyle daha tarlada ürüne ulaşmadan yok oluyor. Bunlar bizim somut adımlar atarak değişimi başlatmak üzere yola çıkmamız için yeterli .. Türkiye’nin su fakiri bir ülke olma yolunda hızla ilerlemesini durdurmak için iyi uygulamalar yaratmak zorundayız. ETİ Burçak ile olan işbirliğimiz de bu kapsamda başlamıştır” dedi.
Tarımsal açıdan Türkiye’nin en önemli alanlarından olan Konya Kapalı Havzası’nın, kuraklık ve su sorunu nedeniyle önemli sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu belirten Demirayak; “Türkiye’nin tahıl ve şeker pancarı üretiminin büyük bir bölümü Konya Kapalı Havzası’nda gerçekleştiriliyor. Havza suya talebin en yüksek ve suyun en sınırlı olduğu bölgelerin başında geliyor. ETİ Burçak ve WWF-Türkiye işbirliğinde, Konya’nın Çumra ve Beyşehir ilçelerinde gerçekleştirdiğimiz modern sulama projesiyle, suyu en çok tüketen ürünler başta olmak üzere, akılcı ve verimli su kullanımı yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını ve çiftçilerimizin bilinçlenmesini sağlayacağız. Tarımda su tasarrufu, sulama verimimin artırılması, suyun kaynağından bitkiye ulaşana kadar sulama sisteminde yapılacak değişikliklerle mümkün olacaktır. ‘Fazla sulama fazla ürün getirir’ anlayışını değiştirmeliyiz. Günümüzün modern yöntemleriyle daha az su, enerji, işgücü ve gübre kullanımıyla daha yüksek kalitede ürün elde etmek ve doğal kaynaklarımızın üzerindeki baskıyı azaltmak mümkündür. Eti Burçak ve WWF-Türkiye olarak dört pilot tarlada uygulanmakta olan damla ve yağmurlama sulama sistemleri ile % 50’yi aşan oranlarda su tasarrufu sağlanacaktır. Enerji, iş gücü ve gübre masraflarında da tasarruf sağlayan bu sistemler sayesinde buğdayda %10, şeker pancarında ise %25’e varan oranlarda verim artışı beklemekteyiz.”  dedi.
Dünya çapında kuraklığın bedelinin yıllık 42 milyar dolar olduğunu ve şiddetli kuraklıktan etkilenen alanların yüzdesinin 2000’li yıllarda 1970’li yıllara kıyasla iki katına çıktığını söyleyen Demirayak, “Biz bu iyi sulama uygulamalarıyla yeraltı suyunun yanlış kullanımına da çözümler yaratmayı hedefliyoruz.”dedi. Konya Havzası’nda Nisan 2008 itibarıyla 92.000 adet kuyu tespit edilmiş olup, bunların 66.000’inin kaçak olduğunu belirten Demirayak; “Havza’da 33 son yıllda yeraltı suyu 14,3 metre düşmüştür ve  bu düşüşün %80'i son 10 yıl içerisinde olmuştur” dedi.
Kamuoyunun Bilinçlendirilmesi Hedefleniyor
ETİ Pazarlama Grup Başkanı Şule Atabey Şamlı ise proje kapsamında ana amaçlarının sulama projelerine destek sağlamanın yanı sıra kamuoyunu bilinçlendirmek olduğuna değinerek “Hepimizin bildiği bir gerçek ki, dünyamız, doğal kaynaklarımızın giderek yok olması tehlikesiyle karşı karşıya. Gün geçmiyor ki, bir gazete başlığında, bir TV haberinde kuraklık, susuzluk, ekosistem dengesinin bozulması sebebiyle oluşan felaketler dile gelmesin. Biz de WWF-Türkiye ile birlikte hayata geçirdiğimiz Konya Havzası Modern Sulama Projesi ile ETİ Burçak olarak bir adım atıyoruz. Amacımız sulama projesine katkı sağlamanın yanı sıra kamuoyunu bilgilendirmek. Bunun için Mayıs ayında başlayıp Haziran sonuna kadar devam edecek TV reklamının yanı sıra, tüketicilerimizi bilgilendirici gazete ilanları ve billboard çalışmaları da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca yaygın satış ağımızı da bu kampanyamıza destek vermek üzere yanımıza alarak Türkiye genelindeki seçkin satış noktalarında standlar kurarak tüketicilerimizi bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Doğanın ve doğal hayatın korunmasını önemseyen ETİ Burçak markamız ile azalan su kaynaklarımızın daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılabilmesi için WWF-Türkiye işbirliği ile farklı projelere destek vermeye devam edeceğiz.”  dedi.
ETİ Burçak ve WWF-Türkiye işbirliğinin doğal kaynakların korunması konusundaki farklı çalışmalarla önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirten Şamlı ayrıca, “Bu dünyada doğal kalmış bir şeyler hala var” mottosuyla yola çıktığımız ETİ Burçak markamızla bu projeye olduğu kadar, ülkemizin geleceğine de destek veriyoruz. ETİ Burçak üretildiği günden beri lezzeti ve doğallığıyla ağızlardan düşmeyen, tüketici tarafından büyük ilgi gören bir ürünümüz. İçerdiği lifler sayesinde doğal birer besin kaynağı olan ETİ Burçak Ailesi üyeleri, sadece sağlıklı ve doğal besin kaynağı olarak değil; destek oldukları projelerle de “bu dünyada doğal kalmış bir şeyler hala var” dedirtmeye devam edecek.” dedi. (STD, Ankara - Hamdi DAĞ / Başkan)