Akdeniz
Sinekli Mandalina Kimlere Yedirildi başlıklı yazım çeşitli linklerde
yayınlanmış olup bilginize sunarım.
*
*
Saygılarımla,
Çapar Kanat...
Çapar Kanat...
Akdeniz "Sinekli Mandalina" Kimlere Yedirildi?..
Eskiden
Ankara’nın iki alışveriş merkezi vardı. Yüksek gelirlilerin alışveriş ettiği
Kızılay diğeri ise yoksul kesimin Ulus semti idi
Kızılay
semti protokolün gözünün gördüğü yer olduğu için burada olmasa da Ulus’ta
bayram arifelerinde yere serilen sergenin üzerine pantolon, gömlek veya
çoraplar yığılır, satıcılarının adına işportacı denilenler başında bas
bas bağırır: ihraç malları, yetişin kalmıyor.. Ucuzluğuna da diyecek olmazdı..
İnsanlar da alışveriş etmeden önce sanırdı ki firmanın biri bunu ihraç gayesi
ile üretmiş ve satamayıp zor durumda kalınca maliyetinden işporta piyasasına
satmış.. O satılan gömleklerden, çoraplardan bir tane alayım deseniz ancak bir
giyimlik olup ihraç malı değil ıskarta malı.!
Şimdi
AVM’ler çıktı. Merkezler çoğaldı. Yoksulu da varlıklısı da pahalı AVM’lerin
renkli, cicili bicili ortamından alışveriş ediyor. Tüketiciler AVM’lerin pahalı
kiralarını finanse ediyor. Sadece giyim değil yiyecek, içecek, meyve ve sebze
tedarikleri de buralardan sağlanıyor. Giyim de hazır yiyecek de marka sevdası,
markalaşma var ama sebze ve meyvede markalaşma var mı? AVM’lere,
Süpermarketlere, manavlara sevk edilen sebze ve meyvelerin yenilir olduğuna
dair bir güvence var mı? Bu güvenceyi kim verebilir?
Türkiye
sebze ve meyvede kendi ikliminin verdiği avantaj ile Avrupa Birliği ülkelerine,
Rusya Federasyonuna meyve ve sebze ihraç eden bir ülke. Meyve ve sebze de
markalaşmanın birinci ölçüsü tarım ilacı ve hastalık kalıntısı olmamasıdır. Bu
olumsuz durum önlenmediği için zaman zaman meyve ve sebzelerimiz iade ediliyor.
Peki ihraç
edilip de yurt dışından iade edilen sebze ve meyveler ne yapılıyor?
Afiyetle
bizlere yediriyorlar. Nasıl mı?
Türkiye’de
bir firma gıdanın her türlüsünü ihraç etmeye (yurt dışına satış) kalkıştığında
o gıda için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından sağlık sertifikası almak
zorundadır. O gıda bir ambalajlı gıda olup bir gıda üretim sertifikası var ise
bile..
Yaş meyve
ve sebzenin önceden gıda üretim sertifikası zaten olamaz. İhracatçı firma yaş
meyve ve sebzeyi ihraç etmek için kamyona yükler . Firmaya en yakın gümrük
dairesine sevk eder. O ilin Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğündeki Gıda
kontrol Uzmanlarına başvurarak sağlık sertifikası düzenlenmesini ister. Resmi
uzmanlar gümrük dairesinde bekleyen gümrük beyannamesi açılmış sebze veya
meyveden numune alıp resmi laboratuarda tarım ilacı kalıntısı meyve sebze böcek
ve sineklerinin mevcut olup olmadığını analizlerinde belirler. Bir buluntu
çıkmaz ise Türkiye Cumhuriyeti Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına sağlık
sertifikası düzenlerler ve firmaya verirler. Firma da diğer belgeler ile bu belgeyi
kamyoncunun eline verir. Kamyoncu malı satın alacak ülkenin gümrük kapısına
gelince bu belgeleri ilgililere sunar. Artık hiçbir ülke bir diğer ülkenin
sebze ve meyvede bir diğer ülkenin verdiği sağlık sertifikasına itimat etmeyip
kendi resmi laboratuarlarında da analiz etmeden ülkesine sokmuyor .
İşte 2012
yılı başından bu yana Rusya’ya ihraç ettiğimiz 10 partide gönderilen 260 ton
mandalina iade edildi. Rusya Federasyonu Federal Bitki Koruma ve Karantina
Servisi (Rosselhoznadzor) yetkilileri, son parti 23 ton mandalina üzerinde de
sağlık taraması yaptığını ve Türkiye’ye iade ettiğini açıkladı.
Gıda Tarım
Hayvancılık Bakanlığı Ulusal Gıda Yönetmeliğine göre Türkiye’ye iade edilen her
türlü gıda ilk giriş kapısında imha edilmek zorundadır. Peki, Rusya
Federasyonunun sağlıksız, Avrupa’nın tarım ilacı kalıntısı bulunduğu gerekçesi
ile iade ettiği sebze ve meyvelerin iade edilenlerinin gümrükte imha edildiğini
hiç işittiniz mi?
İşitmiyorsunuz
çünkü o mallar Türkiye’ye sokulup iç piyasaya işportaya sunulan mallar gibi
yerlerde değil AVM’lerin reyonlarında satılıyor. Veya hallere sokulup
vilayetlerin diğer hallerine tüketicilerin midesine girmesi için gönderiliyor.
Afiyetle yediriliyor…
Peki yurt
dışından iade edilen sebze ve meyvenin ilk ihracı esnasında ona sağlıklıdır
sertifikası verenlerin yakasına devletimiz yapışıyor mu? İşitmedik!
Peki
ihracata sunulmayıp da bahçelerden, tarlalardan hallere, hallerden diğer
illerin hallerine oradan da manavlara, AVM’lerin, süpermarketlerin manav
reyonlarına getirilen sebze ve meyvelerin iç kontrollerinin GTH Bakanlığınca
yapıldığını işitiyor musunuz.? Peki, işitiyoruz diyor iseniz iç kontrollerin
güvenilir bir şekilde yapıldığına inanmak mümkün mü? Dış satımdaki resmi
kontrollerin güvenilmez olduğunu Rusya, AB gözümüzün içine sokar iken iç
kontrollerin güvenilir olduğuna nasıl inanalım?
Evet.
Avrupa Birliği ülkelerinin tarım ilacı bulduğu, Rusya Federasyonunun da Akdeniz
Sineği Bulup iade ettiği sebze ve meyveleri toplum olarak bizlere
tükettirildi.
Tükenen
meyve sebze değil bizler olacağız..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder